| İçsel yolculuk...
| Yazan: Banu Conker |
Meditasyon, içsel yolculuk 2. bölüm Banu CONKER, Hayata Dair , Annelik ve Kişisel Gelişim Yazıları 11 Ocak 2014 Banu Conker'in tüm Grafik Saati yazıları Balonun içinde bembeyaz kanatlarıyla bir melek var, size adını yavaşça fısıldıyor, onunla tanışıyorsunuz... |
Sevgili anneler,
Çocuğumuz doğduktan sonra hiç sadece kendimizi düşündüğümüz bir anımız, zamanımız oldu mu? Alışverişe çıktığımızda bile kendi ihtiyaçlarımızı bırakıp, çocuğumuzun istediği oyuncağı alıp da eve döndüğümüz çok olmuştur.
Şimdi biraz kendimize bakma zamanı... Yoo, size gidin, banyo yapın, makyaj yapın, yüz bakımı yapın gibi şeyler söylemeyeceğim. Sadece kendinize bir çay alın bu yazıya devam etmeden önce, o kadar yeter...
Evet, çayınızı alıp geldiyseniz başlayalım. Şimdi bu yazıyı gözünüz kapalı okumanızı istiyorum sizden. Nasıl mı olacak? Sadece gözleriniz buradaki yazıları görecek, sadece buradaki yazıları okuyacak, sadece buradaki yazılanı anlayacak ve zihninde canlandıracak. Okurken yan masada ne olduğuna, arkadaşınızın size seslenmesine (işyerinizdeyseniz) ya da çocuğunuzun size seslenmeyeceği bir zaman olmasına dikkat edin. Eğer zamanlama uygun değilse, şimdi gidin, sonra gelin.
Çayınızın dumanı tüterken kendinizi iyice bedenen küçülmüş olarak görmenizi istiyorum. Kocaman, alabildiğine uzanan bir çimenliktesiniz. Çimenler rüzgarda hafifçe kıpırdıyor, siz yürümeye başlıyorsunuz. Etrafta bir sürü çiçek var, kokuları burnunuza geliyor. İçinize çekiyorsunuz, içinize çekerken kokunun bedeninizde izlediği yolu fark ediyorsunuz. Her hücrenize taptaze çiçek kokuları yerleşiyor. Nefesinizi bırakırken içinizden siyah ya da siyaha yakın dumanların toplanıp burnunuzdan dışarıya çıktığını, boşalan yerleri çektiğiniz nefesle tekrar çiçek kokularının doldurduğunu hissediyorsunuz. Yürümeye devam ederken çiçeklerin renklerinin hafif esen yelde renk değiştirerek ışık oyunları yaptığını fark ediyorsunuz. Bütün renklere tek tek bakıyorsunuz. En çok hangi rengi gördüğünüze dikkat edin.
Yavaşça yürürken önünüze kocaman bir uçan balon çıkıyor. Balon sizi bekliyor. İçinde bembeyaz kanatlarıyla bir melek var, size adını yavaşça fısıldıyor, onunla tanışıyorsunuz. Adını aklınızda tutun. Size elini uzatıyor ve sizi balona alıyor. Yavaşça yükseliyorsunuz. İçinizde hangi duygular var? Biraz korku ya da macera tadı mı? Kendinizi farketmeye çalışın. Bu arada biraz çayınızdan içebilirsiniz. İyice kendinizi gevşetin.
Balon havalanıyor, yukarıya doğru çıkıyor. Yanınızdan kuşlar geçiyor, onlara el sallamak ister misiniz? İçinizden ne geliyorsa yapın. Aşağıda ağaçlar iyice küçülmeye başlıyor. Evler küçülüyor, bembeyaz bulut kümelerinin içinden geçiyorsunuz, sanki bir pamuk tarlası gibi yumuşacık bir hisle geçiyorsunuz aralarından. İçinizde hala çiçek kokularının dolaştığını fark ediyorsunuz.
Şimdi melek size arkanızdaki paketleri gösteriyor. Paketlerin üstünde bir şeyler yazılı. Paketler eski, püskü ve dökük. O paketleri artık aşağıya atmanız gerekli, çünkü balon artık ilerlemiyor. İlerlemezseniz de yere inemezsiniz. Atmaya başlıyorsunuz. Atmadan önce paketlerin üstüne bakın, neler yazıyor? Siz attıkça balon hafifliyor, hafifledikçe ilerliyor, ilerledikçe yavaş yavaş aşağıya süzülmeye başlıyor.
Balon yere indiğinde bir an için gözlerinizi kapatın ve içinizdeki duyguya odaklanın. Gözlerinizi açtığınızda tekrar kendi boyunuza gelmiş olarak, tüm sevdikleriniz karşınızda ve sizi alkışlıyor.
Şimdi çayınızdan keyif dolu bir yudum daha alabilirsiniz. Afiyet olsun.
Umarım bu kısacık gezinti size biraz kendinizle ilgilenme zamanı hediye etmiştir. Gezintinizde başınıza gelenlerin açıklaması bir sonraki yazımızda...
Meditasyon, içsel yolculuk 2. bölüm Banu Conker Banu Conker'in tüm Grafik Saati yazıları Banu Conker'in kişisel gelişim yazıları Banu Conker Hayata Dair annelik yazıları Banu Conker'in diğer Hayata Dair yazıları Diğer annelik yazıları Hayata Dair , yaşam |