Kadın ve Dişilik üzerine ...Banu CONKER, Hayata Dair 1 Kasım 2013 Banu Conker'in tüm Grafik Saati yazıları
| Yazan: Banu Conker |
Tam da dişi mi, anne mi, her anne dişi mi, her dişi anne mi diye yazdıktan sonra bir akşam televizyonda bir yemek programında yemek yazarı Sahrap Soysal ile akrabası olmayan kişisel gelişimci, yazar Yasemin Soysal’ın programına rastladım. Yasemin Soysal’ın şişmanlık üzerine verdiği seminerler ve kitapları vardır. En son da ‘Bedenini Dinle, Ruhunu Doyur’ adlı kitabını okumuştum ve herkese tavsiye ederim.
O kitapta da bu konu işlenmişti, orada annelik değil de rahim enerjisi olarak yazılmıştı. Biz dünyanın doğuluları seks konusunda sürekli tabularla yetişiyoruz.
Bir araştırma yapılmış, doğulu kadınların çoğunun kilolu ve kiloların da karın bölgesinde olduğunu gözlemlenmiş. Nedeninin de seksten korunmak olduğu ortaya çıkmış. Göbek dansının çıktığı yerlerde bu kadar tabu olması ne kadar ilginç, değil mi? Aslında göbek dansı ilk çıktığı zamanlarda seksi çağrıştıran, erotik bir dans olmaktan çok Tanrı ile buluşmak için yapılan bir ritüelmiş. Zaman içinde evirilerek erkekler için yapılan bir dansa dönüşmüş.
Neyse, konumuza dönelim. Yasemin Soysal programda Türk kadınının genelde rahim enerjisinde yaşadığını, o yüzden de sürekli yemek ile ilgilendiğini, çünkü ruhunu doyuramadığını söyledi. Ruhu doymayınca sürekli çocuğunu yediren, onun yemeğiyle ilgilenen kadın onu doyuramazsa, çevresini doyuruyor, çevreyi de doyuramazsa yiyerek kendini doyurmaya çalışıyor. Aslında yazarken fark ettim de Türk kadını önce hep çevresine çalışıyor, bu konuda bile kendini sona bırakıyor. Çocuklardaki şişmanlığın nedeni annelerin çocukları küçükken sürekli yedirmeleri, değil mi aslında? Başka bir araştırmada büyüyen yağ hücrelerinin bir daha küçülmediğini okumuştum. Yani şişmanken zayıflasak bile aslında potansiyel şişman olarak yaşıyoruz. Çocuklarımızı şişmanlatıp, ergenlikte de sürekli ‘aman yeme!’ diyerek sorunu çözdüğümüzü düşünüyoruz. Tabii ki şişmanlığın tek bir nedeni yok, bir nedenler silsilesi, hem fiziki, hem duygusal hem de ruhsal, ama bir yerlerden başlamak gerekiyor. Sevgili anneler, çocuğunuzda bir şişmanlık sorunu varsa ya da herhangi bir yeme sorunu, işe önce kendinizden başlayın. Kendinizi sorgulayın, siz ona nasıl yemek yemeyi öğrettiniz, ona bir bakın.
Çocuğunuz ağladığında hemen şeker mi verdiniz, sussun diye? “Hah işte, bir kilit nokta daha”. Acısını tatlı ile geçirmeyi öğrettiniz bile. Bundan sonra her acısında, her sevgi yokluğunda, her anlaşılmadığında önüne en az bir porsiyon tatlı, paketlerce çikolata alacağından emin olabilirsiniz. Nereden mi biliyorum? Kendimden... Çocuğum küçüktü, bir gün ağladı. Yanında annem vardı o sırada. Annem çantasından hemen bir şeker çıkarttı ve kızıma, “haydi şunu ye de sus, bak,ne güzel” dedi. O sırada içimde patlayan tokadı, kendimi anlamamı ve ne kadar acı çektiğimi size anlatmam mümkün değil ve ben yıllardır kilo sorunlarıyla boğuşuyorum. Annem de karşıma geçip, maraz yaratan tüm iyi niyetiyle her seferinde bana ‘yeme, yeme’ diyip durur. Hâlbuki o zamanlar acımı yaşamama izin verseydi, beni anlayabilseydi, ben o duygunun içinden geçip bedenime indirmeden çözüp devam edecektim. Belki yine kilo ile uğraşır olurdum, ama bu kadar zorlanmazdım. Yasemin Soysal rahim enerjisi üzerine bilgiler verirken, Sahrap Soysal da aslında yurtdışında Türk yemeklerini tanıttığını, ama bunu çok az kişinin bildiğini ve daha çok kendisinden yemek tarifi istendiğini anlattı. Bu da bizim rahim enerjimiz ile ilgiliymiş. Başarılar bizi ilgilendirmiyor kısaca, hep birilerini yedirmek ve yedirmek için de tarif peşinde koşuyoruz. Doyurmak güzel bir şey, ama kabımız boşsa ne verebiliriz ki? Önce kendi kabımızı doldurmalıyız ki, hem kendimizi doyuralım, hem de iyi bir anne olalım. Artık saçını süpürge eden anne modeli out, ayaklarının üzerinde duran, kendine değer veren, çocuklarını gerçekten seven, kocasına dişi olan anne in. Haydi, bakalım, iş başına. Önce Yasemin Soysal’ın kitabını okumakla işe başlayabilirsiniz örneğin. Sonra da www.bitutamtuz.com sitemde kilo ile ilgili yazılara bakabilirsiniz.
Yapacak çok şeyimiz, az zamanımız var. Hemen başlamak gerek.
Banu Conker Banu Conker'in tüm Grafik Saati yazıları Banu Conker'in kişisel gelişim yazıları Banu Conker Hayata Dair annelik yazıları Banu Conker'in diğer Hayata Dair yazıları Diğer annelik yazıları Hayata Dair , yaşam, 1 Kasım 2013 Copyright: Her hakkı saklıdır | kontak@grafiksaati.org | gizlilik politikası |